• BİLGİ İÇİN BİZE ULAŞIN
  • 0533 303 7973 Chat on WhatsApp

Demokratik Kongo Türkiye İlişkileri

Demokratik Kongo Türkiye İlişkileri

Tarih

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin bugün varlığını sürdürdüğü toprakların ilk yerlilerini günümüzde sadece çok küçük bir alanda yaşamlarını sürdüren Pigmeler oluşturur. Yüzlerce yıl buralara gelen Bantu halkları zaman içerisinde bu bölgede etkili topluluklar oluşturdular. Pigmeleri dar bir alana sürdüler. Kongo Krallığı da bu toplulukların örgütlenmesi sonucu 14 yüzyılda Afrika' daki en etkili devlet olarak ortaya çıkmıştır. 15.yy'da bölgeye ilk gelen Avrupalılar olan Portekizliler, Kongo nehrinin Atlas Okyanusu'na döküldüğü noktada keşifler yapmıştır. 1491 yılında ise ilk defa Kongo İmparatorluğu ile diplomatik ilişki kurmuşlardır. Bu dönemde gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretler ile daha da geliştirilen diplomatik ilişkiler, Kongo kralının dinini Hristiyan katolik olarak değiştirmesine varacak kadar ilerletilmiştir. Demokratik Kongo Türkiye İlişkileri hakkında bilgiler için iletişime geçiniz.

Yeniçağ ile birlikte Amerika'daki kolonilere köle gönderen ülkelerden biri konumuna gelen Kongo Krallığı. Bu sayede refah seviyesini yükselterek oluşan yeni zengin üst tabaka topluluk ile birlikte Afrika kıyılarında yeni liman şehirleri kurmuşlardır. 16.yy ile birlikte krallıkta başlayan çözülme ve çöküş, 17.yy'da özellikle Portekiz hakimiyetinin bölgede kaybolması ile birlikte zirveye ulaşmıştır. Köle tüccarlarının ve Portekiz sonrası bölgeye hakim olmaya çalışan Hollanda ve Birleşik Krallığın da çökmüş olan ülkeyi sömürüp, yağmalaması neticesinde ortadan kaldırılmıştır. 18.yy başlarında da Kongo bölgesinde kurulu birçok ülke de aynı şekilde ortadan kaldırılmıştır.  1866 yılında da son Portekizliler bölgeden ayrılmıştır.

Belçika Kralı II. Leopold

Koloni imparatorluğu kurma hayallerini 1885 yılında Kongo bölgesinin geleceği ile ilgili olarak gerçekleştirilen Berlin Konferansında gerçekleştirmiştir. Kongo' nun kendisine özel mülkü olarak kullanımına verilmesine onay almıştır. Kolonileşme tarihinde ilk ve tek olacak şekilde uluslararası hukuka aykırı bir şekilde bir bölgenin bir şahsın özel mülkü olarak ilan edilmesini sağlamıştır.

Kolonileştirilen tüm bölgeler bir ülke tarafından yönetilip, idare edilirken Kongo bölgesi yaşayan tüm insanları ile birlikte şahsın özel idaresine bırakılmıştır. Bölge insanı ekonomik çıkarlar doğrultusunda özellikle kauçuk elde ediniminde zalim yöntemlerle kullanılmış, idarelerine uygun hareket etmeyenler ağır cezalara çarptırılmış ve öldürülmüştür. Yaşanan bu olumsuzluklar tüm dünyada karmaşaya ve öfkeye neden olmuştur. II.Léopold gelen yoğun tepkiler neticesinde 1908 yılında Kongo'nun idaresini 'normal' koloni olarak Belçika devletine bırakmak zorunda kalmıştır.

Her ne kadar bölgenin idaresi bir ülkenin yönetimine bırakılmış olsa da, bölge insanını yaşadığı sıkıntılar ve olumsuzluklar da büyük oranda bir düzelme gerçekleşmemiştir. Bölge yağmalanmaya devam edilmiştir. Kongolular otoriter koloni sahibi Belçika devleti tarafından acımasız yöntemler ile kullanılmaya devam edilmiştir. Kongo, dünya çapında gelişen kolonilerin bağımsızlık taleplerine uygun hareket ederek bağımsızlık söylemlerini güçlendirmiştir. Ve ülkenin geleceğinin Kongolular tarafından tayin edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

İlk Çatışmalar

Başkent Kinshasa' da gerçekleştirilen ilk çatışmalar ve diğer devletlerin baskıları neticesinde Belçika 1959 yılında ani bir şekilde bölgeden çekilerek bölgede karmaşık bir yapıyı geride bırakmıştır. 30 Haziran 1960 tarihinde Kongo Cumhuriyeti adı altında bağımsızlığını ilan eden ülkede, ABAKO (Alliance des Bakongo) lideri Joseph Kasavubu ülkenin ilk devlet başkanlığına getirilmiş. Pan-Afrikanizm yanlısı ve bağımsızlık mücadelesinin önde gelen isimlerinden olan Patrice Lumumba ise yeni ülkenin ilk başbakanlık makamına getirilmiştir. Ancak bu yönetim Belçika, ABD, ve SSCB' nin kendi menfaatleri doğrultusundaki müdahaleleri sebebiyle uzun ömürlü olamamıştır. Lumumba asker tarafından görevinden alınarak tutuklanmıştır. Her ne kadar tutuklanmasından itibaren kısa bir süre kurtularak kaçmayı başarsa da, tekrar yakalanarak rakibi ve ayrılıkçı Katanga bölgesinin lideri Moise Tshombeye teslim edilmiştir. Daha sonra da Tshombé'nin silahlı güçleri tarafından öldürülmüştür. Lumumba'nın öldürülmesinde ABD'nin ve özellikle de eski koloni sahibi Belçika'nın rollerinin büyük olduğu tahmin edilmektedir. 1965 yılında bir darbe ile Joseph Mobutu iktidara gelmiş ve diktatörlük rejimi başlamıştır.

İlk Ülke İsmi Değişikliği

1971 yılında ülkenin ismini Zaire olarak değiştirerek Avrupalıların da desteği ile iktidarını sağlamlaştırmış ve ülkeyi sert bir şekilde yönetmeye başlamıştır. 1990' lı yıllarda Ruanda da başlayan karışıklıkların Kongo' yada yansıması sonucu 1997 yılında isyancıların lideri durumundaki Laurent-Desire Kabila ülkenin yeni lideri başa geçirilmiştir. Kabila da ilk iş olarak ülkenin adını Demokratik Kongo Cumhuriyeti olarak değiştirmiştir. 1998 - 2003 yılları arasında ülkede süregelen bölünmeler sürekli bir iç savaşa neden olmuştur. Bu iç savaş nedeni ile milyonlarca insanın öldüğü veya zor koşullar altında yaşamaya mahkum edildiği görülmüştür. 2003 yılında ise tüm tarafların katılımı ile ülkede geçici bir hükümet kurulmuş ve çatışmalara son verilmiştir. Bu arada 2001 yılında Laurent-Desire Kabila' nın öldürülmesi sonucu yerine oğlu Joseph Kabila geçmiştir. 2006 yılında yapılan genel seçimlerde Joseph Kabila devlet başkanı olarak seçilmiştir.

Türkiye İlişkileri

Türkiye Cumhuriyetinin Kinşasa’ da 1976 yılından bugüne mukim bir Büyükelçiliği mevcuttur. Prof. Dr. Mümtaz Soysal 2005 Ocak ayı sonunda KDC Anayasasının hazırlık çalışmalarına katılmıştır. Demokratik Kongo Türkiye İlişkiler. KDC’nde 2006’da yapılan seçimlerin güvenliğini sağlamak üzere, Libreville’de (Gabon) konuşlandırılan “EUFOR Kongo Demokratik Cumhuriyeti AB Askeri Gücü”ne ülkemiz bir C-130 askeri nakliye uçağı ve 17 askerle katılmıştır. Öte yandan, 1999 yılından bu yana ülkede güvenliğin sağlanması için konuşlu bulunan BM KDC Misyonu bünyesinde halen ülkemizden 15 emniyet mensubu görev yapmakta. İşadamlarından oluşan bir heyetle 14-16 Mart 2010 tarihlerinde KDC’ye resmi bir ziyarette bulunmuştur.

KDC Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Senato ve Parlamento Başkanları, Doğu Kasai Eyalet Valisi ve KDC İslam Topluluğu Başkanı’nı kabul etmiştir. Anılan ziyaret sırasında “Dışişleri Bakanlıkları Arasında Siyasi İstişareler Kurulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalanmıştır. Kongo Demokratik Cumhuriyetine ilk kez gidecek olanların 10 gün önceden Sarı Humma Aşısını olmaları gerekmektedir. Danışmanlarımızdan seyahate gidecek kişiler yardım alabilirler. Türk Hava Yolları ile Kongo Demokratik Cumhuriyetine doğrudan gidebilirsiniz. Haftanın beş günü karşılıklı seferler vardır.

Demokratik Kongo, Amerika Vizesi, Fransa Vizesi, İngiltere Vizesi, Hollanda Vizesi, Avusturya Vizesi, Dubai Vizesi, Belçika Vizesi, Bulgaristan Vizesi, Cezayir Vizesi, Çad vizesi, Çek Vizesi, Çin Vizesi, Fildişi Sahili Vizesi, Filistin Vizesi, Fransa Vizesi, Gana Vizesi, Hindistan Vizesi, Hollanda Vizesi, İngiltere Vizesi, İspanya Vizesi, İsrail Vizesi, İsveç Vizesi, İsviçre Vizesi, İtalya Vizesi, Macaristan Vize, Mısır Vize, Norveç Vize, Pakistan Vize, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Ülke Bilgisi danışmanınız.